“Sigarayı bırakmak çok kolay, ben en az 100 kez bıraktım.”  George Bernard Shaw

 

Sigaraya gelen zamlar, sağlık sorunları veya kapalı mekânlarda sigara yasağı sonucunda artık sigara içenler eskisi kadar keyifli değil. Sigarayı bırakmak isteyen çok kişi var.

Peki, bu irade sınavı nasıl başarılacak? Kişi bağımlılığa sebep olan öz denetim eksikliğini fark edip sigarayı bırakmak için etkili olacak kendi iç sebeplerini ortaya koyarsa sigarayı daha kolay bırakıyor.

 

Sigarayı bırakmak için başvuranlar, toplam danışanlarımız içinde yüzde 10 gibi bir oran tutuyor. Buna karşın, yıllar içinde başvuran kişi sayısı artıyor. Giderek artan talepte, sigaraya gelen zamlar ve kamuya açık alanlarda sigara yasağının dışında artık sigara içmenin demode bulunmasının etkili olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de sigara içmek artık toplum tarafından desteklenip kabul gören bir davranış değil.

Sigarayı bırakmak isteyen kişiler genellikle bu konuda çalışan hastanelere ve farklı tedavilere başvurup arzu ettikleri sonucu alamadıkları zaman psikolojik danışmana başvurmayı düşünürler. Bu nedenle merkezimize gelenlerin çoğunda yetersiz özdenetim tablosu vardır. Kişi genellikle sigara, alkol, internet bağımlılığı gibi bir döngünün içinden çıkamaz hale gelir ve “Hayatımda yanlış olan ne?” diye düşünmeye başlar. Eğer defalarca deneyip geleneksel sigarayı bırakma yöntemlerinden sonuç alamıyorsanız, içinde bulunduğunuz durum konusunda psikolojik danışmanlık almayı düşünmelisiniz.

 

Sigara içenler genellikle sigaranın alışkanlık olduğunu savunur. Sigarayı hafife almamak gerek. Sigara ciddi bir madde bağımlılığıdır. Her sigara bir nikotin şırıngasıdır. Kullanıcılar arasında en hızlı ve güçlü bağımlılık yaratan maddedir. En güçlü derken, şu kriterler göz önünde bulundurulmuştur:

Maddeyi bırakma zorluğu, yeniden başlama oranı, maddenin verdiği zararın bilinmesine, kişi bu zararları bizzat deneyimlemesine karşın kullanma oranı yüksekliği… Ayrıca sigara, kokain ve amfetaminlerle aynı farmakoloji ailesine mensuptur. Her soluktan 7 saniye sonra nikotin beynimize ulaşıp daha fazla nikotin istemenizi sağlayarak bağımlılık yaratıyor. Sigara dumanında insan vücudu için zararlı 2 bin çeşit zehirli madde vardır. Bunlardan 55 tanesinin kanser yaptığı bilinmektedir. Sigara içimi sırasında bu maddelerin tamamı akciğerlere ulaşır ve büyük bölümü kana geçer. Bunca zararına karşı birçok insan sigara kullanıyor. Burada kişinin sigara içme nedenlerine bakmamız gerekiyor.

 

Başlangıçta sigara içmek büyümüş olmak, özgür olmak, çekici olmak gibi birçok anlam taşır. Bazen de otoriteye, aileye ya da öğretmene karşı bir meydan okuma aracıdır. Arkadaş grubunda yaygın olduğu için tercih edilebilir. Yetişkin kişilerde eskiden kalan, sigaranın modern kadının güçlü erkeğin aksesuarı olduğuna dair bir inanç olabilir. Oysa bu inanç şu anda tümüyle değişti. Sosyoekonomik düzeyi düşük kişilerde sigara kullanımı daha yaygın… Aynı zamanda zayıf iradenin göstergesi olarak görülüyor ve sigarayı bırakmak isteyenler çevreden destek alıyor.

 

Bir başka yaygın inanç da, sigarayı stresli bir anda kurtarıcı olarak görmektir. Oysa derin bir nefes aldığınızda hissettiğiniz ferahlama, sigara değil vücuda giren oksijenin etkisiyledir. Sigara içmeden de derin bir nefes aldığınızda rahatlayabilirsiniz. Gündelik yaşamda diyafram nefesi almayı bilmeyen kişilerin, sigara içerken, diyafram nefesine benzer şekilde nefes alması, rahatlatıcı etki yapmaktadır. Biz bu kişilere, sigara içmeden diyafram nefesini öğrettiğimizde, kişinin duyduğu ihtiyaç azalır.

Bir de sigara tiryakileri, sigarayı iyi günde kötü günde bir arkadaş yani bir duygusal destek gibi görürler. Bütün bu sebepler yüzünden birçok kişi sigarayı bırakamayacağını düşünüp başarısızlık korkusuyla alışkanlığını sonlandıramıyor.

 

Bir dahaki yazım, ‘Bağımlılığın Doğasını Anlamak’ üzerine olacak.

 

Dünyanız sevgiyle aydınlansın.

Psikolojik Gelişim & Aile Danışmanı Nur Meriç

 

18 MAYIS 2015 / ZAFER GAZETESİ – YAŞAM PENCERESİ