-Baba ve çocuk ilişkisini nasıl tanımlamak gerekir?Anne ve çocuk arasındaki ilişkiden ne gibi farkları var?

Çocukların gelişiminde genelde annelerin rolü ve önemi öncelikli gelmesine rağmen babanın da büyük bir yeri vardır. Freud, psikanaliz kuramında kız çocuklarının babaya olan derin sevgisinden ve aşkından bahsetmiştir. Bir çok kız çocuğu babası gibi bir eş eşi olsun ister. Görünürde babalarıyla çok geçinemeyen kızların bile aslında bilinçaltlarında babaları gibi bir eş yatar. Erkek çocuklar ise babalarını rol model alırlar. Onlar gibi davranmak isterler. Babaların çocuklarıyla ilişkilerini de bir önceki baba kuşağı etkiler.

Baba ile ilişkisi sağlıklı olan, babasından sevgi ve ilgi gören çocuğun kendisiyle barışık, okulda başarılı, arkadaşlarıyla uyumlu ve liderlik yapısının gelişmiş olduğu gözlemler arasındadır.Yetenekleri artmış çocukların baba ile olan ilişkilerine bakıldığında karşımıza yine aynı sonuç çıkıyor. Yani; ilgili ve sevgili baba-yetenekli çocuk…

-Bugünün genç babaları ile bir önceki kuşağın babalarına baktığımızda aile üyeleriyle ilişkileri ve üstlendiği görevler açısından ciddi bir değişim var mı?

Evet vardır. Şimdiki babalar çocuklarıyla daha sıcak ilişkiler kurma eğilimindeler özellikle büyük metropollerde babalar annenin sorumluluğuymuş gibi algılanan onların ruhsal ve fiziki gelişimlerinde ezber bozuyorlar. Son zamanlarda yapılan bir araştırma, babaların çocuklarıyla geçirdiği ortalama zamanın 1985’ten beri iki katına çıktığını gösteriyor. Artık çevremizde de hafta sonlarını çocuklarıyla ilgilenen onları gezdiren babalar görmek mümkün. Hatta öyle babalar var ki, çocuklarına sadece kendileri bakarlar. bu da artık eğitim düzeyi, teknolojinin ve hızla değişen dünyanın bir nimeti olarak genç babalara avantaj sağlıyor.

-Çalışan babaların çocuklarıyla yeterince vakit geçirememeleri, babanın iç dünyasında nasıl bir reaksiyona dönüşüyor. Çalışan annelerin hissettiği suçluluk duygusu (çocuğumla ilgilenemiyorum) babalarda da görülüyor mu? Çalışan baba bu durumu nasıl yaşıyor?

Toplum normlarına göre babaların çocuklarıyla ilgilenmemeleri çok normal sayılsa da bir uzman olarak ailesiyle ve çocuklarıyla vakit geçiremediğinden dolayı vicdan azabı çeken hatta bu yüzden terapi alan bir çok babayla tanıştım. Annelik, bebek anne karnına düştüğü ilk andan itibaren hissedilmeye başlarken; babalık, emek verile verile hissedilir. Babalar da bu göstermek istedikleri emekleri gösteremeyince ister istemez bir suçluluk duygusuna kapılır.

-Babanın çocuğuna ayırdığı zamanın süresi mi yoksa kalitesi mi daha önemlidir?

çocukla geçirilen vaktin içinde ne olduğu çocukla babanın ne yaptığı paylaşımlarının ne olduğu çok önemlidir .Biz uzmanlar olarak kalitesiz 1 saattense verimli, çocuğun ihtiyaçlarına cevap veren sadece 5 dakikayı bile tercih ediyoruz. Peki kaliteli zaman nasıldır? . Çocukla geçirilecek zamanın içeriğinde hem bir takım becerilerin geliştirilmesine olanak verilmesi hem de oyuna yer verilmesi gerekmektedir. Bu içeriğin belirlenmesi için de çocuğun ve çocuğun içinde bulunduğu gelişim döneminin çok iyi tanınması gerekmektedir.

-Çalışan bir baba, kısıtlı zamanını çocuklarıyla en verimli şekilde geçirebilmek adına neler yapmalı? Madde madde söyleyecek olursa, pratik, basit önerileriniz neler olur?

Çocuklarla verimli zaman geçirmek en pahalı kıyafetleri oyuncakları almak, dışarıda yemeğe götürmek değildir. Aşağı size basit görünüp gözden kaçan bazı tüyolar vereceğim:

-alışveriş merkezlerinde fast-food yerine beraber omlet hazırlayabilirsiniz

-klasikleşmiş futbol-basketbol maçları yerine beraber uçurtma yapabilirsiniz

-oyun-eğlence merkezleri yerine onunla parka gidip çocuğunuzu salıncakta sallayabilirsiniz

-internette saatler geçirmek yerine onunla kitap okuyabilirsiniz

-çocukların sorumluluk duygusunu geliştirmek adına beraber market alışverişini yapıp hatta kasa da parayı çocuğunuzun vermesini sağlayabilirsiniz

-ödevlerine yardımcı olabilirsiniz

-öğrendiğiniz yeni bilgileri onlarla paylaşabilirsiniz...

-Çalışan babaları,çocuklarıyla kurdukları iletişim biçimleriaçısından gruplarsak kaç tip baba olduğunu söylemek mümkün?

3 tip baba olduğunu söylemek mümkün.
Otoriter babalar, Çocuğun kendi kendini yönetmesini, kendi başına kararlar almasına müsaade etmezler. Bu yaklaşımı benimseyen ana-babalar çocuğu kendi tasarladıkları bir kalıba göre yetiştirmek isterler.
İlgisiz kayıtsız babalar, aşırı rahattırlar, çocuğun dünyasına girmek gibi bir kaygıları yoktur.
Destekleyici babalar, hatalı davranışları aşırıya kaçmadan cezalandırıp çocuğu yanlıştan vazgeçiren, olumlu davranışlarını da pekiştiricilerle ödüllendiren babalardır.

MNG KARGO DERGİSİ